Yerel seçimlerin geride kalmasıyla birlikte, Türkiye’nin önünde ekonomik istikrar ve enflasyonla mücadele gibi önemli konular tekrar gündeme geldi. Özellikle Mart ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte, ekonomi politikaları üzerindeki baskılar artmış durumda. Mart ayında yıllık enflasyonun yüzde 68,5’e ulaşması ve üç aylık enflasyonun yüzde 15,06 ile yıl sonu hedefinin hemen hemen yarısına gelmesi, enflasyonla mücadelenin daha da sıkılaştırılacağına dair güçlü bir beklenti oluşturdu. Bu durum, Merkez Bankası’nın ve hükümetin enflasyonu kontrol altına almak adına daha sıkı para politikaları benimsemesini gerektirebilir.
Yüksek enflasyonun yanı sıra, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve petrol fiyatlarındaki artışlar da ekonomik belirsizliği artırıyor. Bu nedenle, para politikalarının yanı sıra, dış ticaret politikaları ve enerji piyasaları da yakından takip ediliyor. Ayrıca, yatırımcı güveni ve piyasaların istikrarı için yapısal reformların önemi bir kez daha vurgulanıyor.